Kayıtlar

Haziran, 2017 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Friends

Resim
Bir dizi çekelim böyle üç erkek üç kadın olsun ve bunlar süper bir arkadaşlık bağı kursunlar. İsmi ne olsun? Arkadaşlar??? Bence çok mantıklı ama gerçekte böyle olmamış elbette. Dizinin adı defalarca değiştirilmiş ve en sonunda en basit ama en güzel olanında karar kılmışlar. Çok koyu How I Met Your Mother fanı olarak saçma bulduğum "iki diziyi karşılaştırma" muhabbetine girmeden karakterlerin bende uyandırdığı duygulardan bahsedeceğim :) En sevdiğimden başlayıp devam edeyim dedim ama aralarında seçim yapamadım harf sırasıyla başlıyorum ben de =) CHANDLER BING Dizinin en umutsuz vakası Chandler. Soyadına Bing verilmiş bir karakterden bahsediyoruz =) Gerçi son sezonda çok da umutsuz olmadığını kanıtladı ama biz onu en yakın arkadaşları tarafından bile ne iş yaptığı bilinmeyen kişi olarak hatırlayacağız. Chandler'ın şanssızlığı o kadar üst boyuttaki kendisi erotik kitap yazarı bir anne ile transeksüel bir babanın oğlu, fiziksel anlamda fazlalıkları var, iş ark

Person of Interest

Resim
Diziyi bitirmemin üzerinden aylar geçti ama giriş teaserı hala ezberimde.  "You are being watched. The government has a secret system, a machine that spies on you every hour of every day. I know because I built it..." Lost yüzünden bizim nefret ettiğimiz ama ülkesinde kaliteli oyunculuğu ve mütevazi karakteriyle çok sevilen  Michael Emerson'ı baş rolde göreceğiniz dizidir. Kendisi Lost'un son sezonunda Türkçe cümle kurarak kalbimde yer edinmişse de oradaki "Tamam vurma! Bu sefer doğruyu söyleyeceğim." diyerek 3. veya 4. kez başka bir yalan uydurma huyundan dolayı canlandırdığı karaktere Person of Interest'te de uzun süre güvenemedim =) Onun ortağı gibi görünen ama aslında maaşlı çalışanı olan John Reese hakkında ne diyebilirim ki? Genç kızların sevgilisi Mr. Reese'e (nam-ı diğer man in suit) akrostiş bile yazmıştım. Geliyor... Jilet gibi takım elbisesiyle Ortamların tozunu attırırdı Harold, Fusco, Root da kimmiş New York City

Atonement (Kefaret)

Resim
Atonement 123 dakikalık gizem dolu romantik bir film. 13 yaşındaki Briony Tallis, kendi evlerinde arka arkaya şahit olduğu olayları aklının alabildiği kadarıyla yorumlayıp ablasının korunması gerektiğini düşünür ve sonucunu hiç düşünmeden bir karar alır. Bu büyük bir hatadır zira kendisiyle beraber çok sevdiği iki kişinin daha tüm yaşamını derinden etkileyecektir. İlk dakikalardan filmi seveceğimi anlamıştım. Teknik bilgimiz olmasa bile bazı yönetmenlerin tarzı kaliteli bir yapım izleyeceğimizi hissettiriyor. Tabi bunun dışında bir filmin olmazsa olmazı müzikleridir. O konuda da Atonement başarıyı yakalamış. Mesela Briony ilk sahnelerde onları ziyarete gelecek olan abisi için daktilo ile bir tiyatro oyunu yazıyor. Daktilonun sesi ise filmin sonuna kadar zaman zaman arka planda yer alıyor. Filmin müzikleriyle beraber kullanılan bu ayrıntı da hoş bir nüans oluşturmuş.  Film izlerken çoğunlukla "iyiler nasıl olsa kazanacak" düşüncesini taşırız ki genelde bu doğrud

Vladimir Bartol - Fedailerin Kalesi Alamut

Hasan Sabbah'ı duyanlar dünyadaki meşhur cennet bahçelerini de bilirler.. Her ne kadar böyle bir inancın yayıldığını kesin olarak bilsek de bunun nasıl başarılabildiğini aklımız almaz. Konuyla ilgili elimizde çok fazla belge yokmuş ama bu kitap sayesinde hayalimizde az çok olup bitenleri canlandırabiliyoruz. Yazar üç ana kahraman ve çevresindekilerle kurgusunu oluşturmuş. Herkesi etkisi altına alabilme kabiliyeti ile Hasan Sabbah, Cennette olduğuna inandırılan fedailerden birisi olan İbni Tahir, Cennetteki hurilerden biri olduğuna inanılan Halime... Hasan Sabbah, Ömer Hayyam ve Nizamülmülk, aynı okulun talebesi üç yakın arkadaştır. Gelecekte hangisi nüfuz sahibi olursa diğerlerini yanına alacağına dair birbirlerine söz verirler. Nizamülmülk  namı her yerden duyulan bir vezir olacaktır. Sözünü tutup Sabbah'ı saraya aldırır ama onun kısa zamanda sultanın bile gözüne girmesini kıskanır. Ömer Hayyam ise kendini bilime ve eğlenceye veren bir kadın düşkünü haline gelec

Mr. Nobody

Hani bazen filmi izlerken paniğe kapılıp ben niye anlamıyorum diye kendimize kızmaya başlarız ya, öyle filmlerden biri Mr. Nobody. Tabi sonradan her şey anlam kazanmaya başlıyor. Çok fazla karmaşıklığı tek bir filmde işlemeye çalışmışlar ve bence zoru denedikleri için bile takdire şayandı.  Jared Leto, Nemo Nobody karakteri ile karşımıza çıkıyor. 118 yaşında ve yaşayan son ölümlü çünkü insanoğlu artık ölümü yenmiş durumda. Bir gazetecinin sorular sormasıyla Nemo anlatmaya başlıyor. Ama anlatılanlar çok karmaşık çünkü Nemo birbirinden çok farklı olan hayat hikayelerinden aynı anda bahsediyor çünkü her yaptığı ve yapmadığı seçimi yaşıyor. Mesela anne ve babası ayrıldığında birini tercih etmesi gerekiyor. Annesiyle yaşamaya başlarsa farklı bir hayat babasıyla yaşamaya başlarsa farklı bir hayat başlıyor. Ya da aşık olduğu kıza gidip açılması ya da cesaretini kaybedip kızın evinin önünden dönmesi farklı sonuçlara sebep oluyor. Kısacası sonsuz olasılıklar üzerinde devam ediyor film.