Kayıtlar

Ekim, 2018 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Prof. Dr. İlhami Durmuş - Bilge Kağan Köl Tigin ve Bilge Tonyukuk

Gazi Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Tarih bölümü hocalarından İlhami Durmuş'un yaptığı çalışmalar sonucunda ortaya çıkan benim de 24 saatten daha kısa sürede bitirdiğim oldukça yararlı bilgilerle dolu bir kitap. Okurken önemli ya da ilginç bulduğum yerlerin altını çizmeyi tercih ettim ki kitabı tekrar elime aldığımda bu bölümleri hatırlamam gerektiğini bileyim.  O dönemlerde Göktürklerin daha çok İskitler, Uygurlar ve Çinliler ile mücadele ettiğini göreceksiniz. Tabi bu bilgileri kitabelerden yapılan çevirilerden yani birinci ağızdan öğreniyoruz. Benim dikkatimi çeken kısımlardan birisi en önemli hükümdarlardan olan Bilge Kağan'ın Çin ajanı Buyruk Çor tarafından zehirlendiğinde demiş olduğu sözlerdi. "Çin milletinin sözü tatlı, ipek kumaşı yumuşak imiş. Tatlı sözle, yumuşak ipek kumaşla aldatıp uzak milleti öylece yaklaştırırmış. Yaklaştırıp, konduktan sonra kötü şeyleri o zaman düşünürmüş. İyi bilgili insanı, iyi cesur insanı yürütmezmiş. Bir insan yanılsa ka

Anthony Burgess - Otomatik Portakal

Yine bir Çavdar Tarlasında Çocuklar stilinde anlatıcının olayı olduğu gibi aktardığı ve tamamen argo konuştuğu bir kitap ile karşınızdayım =) Bu tarz kitaplara alışmak benim için çok zor oluyor. Yazım dili bir hayli rahatsız ettiği için ana karakterin dünyasına alışana kadar bir şekilde kitabın yarısına ulaşmam gerekiyor. Ben Çavdar Tarlasında Çocuklar'ı okurken normalde yapmadığım halde kitabı yarıda bırakmayı çok düşünmüştüm ama sonrasında Holden karakterine alışıp baya da benimsemiştim. Bu kitaptan da aynısını bekledim ama ilk seferki gibi ilgimi çekmedi. 2. bölümden sonra daha enteresan hale gelse de söz konusu karakter Alex'i benimseyip sevemedim. Sokaklarda çete halinde dolaşıp etrafta kimi görürlerse döven, bazen evlere girip hırsızlık eden ve bundan inanılmaz bir haz duyan gençlerle ilgili bir kitap. Anlatıcımız Alex de 15 yaşında bir çete lideri. Her zaman polisten kaçacak hali olmadığı için işlerin yolunda gitmediği bir gece yakayı ele verir ve hapishane yolu

Dede Korkut Hikayeleri

Biliyorum hepimiz ilk ve ortaöğretimde Dede Korkut'un hikayeleriyle fazlasıyla muhatap olduk ama ben bir de toplu olarak okumak istedim =)  Bildiğiniz gibi Türk tarihi çok köklüdür ve edebiyatımızın zenginleşmesinde önemli bir unsurdur. Orta Asya'dan beri anlatılagelen Dede Korkut hikayelerinin de dönemin Türklerinin yaşadığı olaylarla derinden bağı vardır. Müslümanlığın kabul edilmesiyle değişen dünya görüşünün bu hikayelerin en temel taşlarından biri olması da buna örnektir. Dede Korkut hikayelerinin yazıya geçirilmesi 15. yy'a denk geliyor ama ne zaman anlatılmaya başlandığı bilinmiyor. İki orijinal nüshası varmış ve birisi Almanya'da diğeri Vatikan'daymış. Tarihimize dair güzel olan ne varsa sahip çıkamamışız yine.  Hikayelerde olağanüstü durumlar hemen dikkat ekiyor. Dilden dile anlatıla gelmesi bunun başlıca sebebidir. Konular ise çoğunlukla beyler ve oğullarının kahramanlıklarıyla ilgilidir. Dede Korkut'un kendisi ise sözüne riayet edilen, gen