Yazmaktan Yanayım...

Selam! Yazara ait bir romanı ilk defa okuyorum o yüzden neyle karşılaşacağımı bilmiyordum. Genel olarak basit kurguda ilerlemesi ilk sayfalardan dikkatimi çekti. Ayrıca Fransız isimleri nasıl okuyacağımı bilemediğimden de gereksiz bi acı çektim 😒 Bir de kitabı geniş zamana yayarak okumamanızı tavsiye ederim çünkü çok fazla karakter var. Sürekli "Bu kimdi yaa???" 👀 diye düşündüm ben. Hep olumsuz yorum yaptım ama kitabı bir kenara koyacak kadar da fena değil. Three Pines'de huzur içinde yaşayan bir grup insan kasabaya tatil için gelen bir medyumla karşılaşınca ayin yayıp ruh çağırmaya kalkar. Bu ayini yeteri kadar korkutucu ve etkili bulmayan gruptan biri bu işi Hadley Evi denilen yıllar önce terk edilmiş ve ürkütücü olan evde tekrar denemeyi önerir. İkinci ayin ilkindenden farklıdır çünkü aralarından birisi korkudan oracıkta ölür. Adli tıp raporları ve diğer araştırmalar gösterir ki bu ölüm normal değil cinayettir. İşin içine polis girer ve ayin sırasında od

Uzun süredir niyetlendiğim ama her nedense ertelediğim sesli kitap dinleme planımı nihayet gerçekleştirdim. Kitap okumak bazılarımıza boş zaman aktivitesi ya da zaman kaybı olarak gelebiliyor. Bu yüzden bir de profesyonellerin o güzel seslerinden emek verilerek hazırlanmış sesli kitapları deneyebilirsiniz. Bu işi birçok kişi denemiş ama bence sesi tok olan, yormayan, söylenenleri gözümüzde canlandırabilen kişilerden dinlemeyi tercih ederseniz seveceğinizi düşünüyorum. Ben "Sesli Kitap Dükkanı" kanalından Mehmet Atay tarafından seslendirilen Timsah'ı seçtim. Timsah, Kafka'nın meşhur Dönüşüm'ü ile kıyaslanıyor. Daha okumadığım için bilmiyorum fakat Dönüşüm'de hamam böceğine dönüşme olayı varmış. Timsah ise bir adamın büyük bir timsah tarafından yutulmasını ve o hayvanın içinde yaşamaya başlamasını anlatıyor.  Timsah tarafından yutulan Ivan, timsahın içinden konuşur ve arkadaşı Aleksey'den yardım ister. Ama bu yardım isteği onu timsahın içinden ç

Merhabalar! Babamın küçüklüğümden beri "O okuduğun romanlar sana ne öğretecek biraz tarih oku 😒😒😒" temalı ikazları neticesinde alıp kitaplığıma koyduğum kısa, akıcı ve net bir kitapla karşınızdayım. Timur hakkında çok çeşitli fikirler var ve biz hangisi doğru hangisi yanlış bilemediğimiz için belli bir tarafı tutamıyoruz ya da okuduğumuzun ne derece objektif olduğunu anlayamıyoruz. Elbette birden fazla çalışmayı gözden geçirip/okuyup genel kanıya yönelmemiz gerekir diye düşüyorum. Kitabın içeriğine göz atalım 🙇 Bu iki cihan sultanı aynı dönemde yaşadığı için biri diğerinin üstünlüğünü kabul edemez. Bunun sonucunda Haçlılara karşı birleşmek yerine birbirlerine kışkırtıcı mektuplarla ve akıl oyunlarıyla meydan okurlar. Deniliyor ki bunu yapmasalardı yıkılma aşamasına gelen batı medeniyetleri kendilerini toparlamaya zaman bulup da gelişemezlerdi. Olan olmuş ve bu daha büyük olma mücadelesinde hep Müslümanlar ve Türkler ölmüş.  Bunlar işin ana hatları ama k

Franz Kafka'nın kitaplarında insana heyecan verici bir karamsarlık var. Kendinizi iyi hissetmiyorsunuz ama daha fazla Kafka okumak için de sabırsızlanıyorsunuz. O artık hayatta olmadığı için ara vere vere okumayı tercih ediyorum ki bitmesinler =) Kitabın sonunu söylesem bile spoiler vermiş olmam çünkü alelade bir romandan çok daha farklı bir yapısı var. O yüzden kısaca değinip bırakacağım çünkü ucu açık bir eser. Banka şefi olan ana karakterimiz K. hayatını tümüyle kurallara bağlı yaşayan, iş hayatında sevilen, pansiyonda ikamet eden 30 yaşında genç bir adamdır. Bir sabah uyandığında daha önceden tanıyor olduğuna pek de ihtimal vermediği iki adamın evine gelip hakkında bir dava açıldığını söylemesiyle tüm düzeni alt üst olur. O dakikadan sonra artık herkes K.'ye şüphe ile bakmaya başlar. K.'nin tek amacı bu davadan aklanmaktır ama hukuk sisteminin müthiş derecede absürt işliyor olması dava edilen hiç kimsenin beraat etmesine müsaade etmez. Ama K. karalıdır. Hem bu