Platon - Devlet

Kitap baştan sona diyalog şeklinde yazılmış. Mükemmel bir ülkenin olup olmayacağı tartışılıyor. Platon Sokrates'in Savunması'ndaki gibi bu kitapta da onun dilinden yazmış. Esas konu ülkenin felsefeciler tarafından yönetilmesi ve bunun nasıl olacağı yani amacımız bilge bir kent inşa etmek. Adım adım hayali bir ülke kuruluyor ve dinleyenler kafalarına takılanları Sokrates'e tatmin olana dek soruyorlar.  Tek tek kanunlar yazılıyor ve halkın bu kanunlara neden uyması gerektiği tartışılıyor. Önemli konu başlıkları ise askerlerin, yöneticilerin ve halk sınıfının sınırları. 

Koruyucular (yöneticiler); en az kişiden oluşan sınıftır ve şu özelliklere sahip olmalıdırlar:

1) Kentin erdemini tamamlayan adalet
2)Ölçülülük
3)Gözü peklik
4)Bilgelik

Tabi bunların yanında ülkeyi yönetecek felsefecinin yüreklilik, yüce gönüllülük, hızlı öğrenme ve iyi hafızaya sahip olma gibi özellikleri barındırması gerekir.

Devlet büyüklerinin rüşvet ile kandırılabileceği dile getirilmemeli.

Yönetenlere karşı edilmiş kötü sözler bastırılmalı.

Askerlerin nasıl yetişmesi gerektiği üzerinde de çok durulmuş. Dinledikleri müzik bile üzüntü, gevşeklik vb. ile ilgili olmamalı. Hem gereksiz hem de askerlere yakışmaz. Ayrıca askerker Hades (cehennem) ile ilgili hiçbir şey bilmemeli

Askerleri şunu inandırmalı; içinde yaşadıkları ülkeyi anaları ve süt nineleri bellemeliler ve ona saldıran olursa onu savunmaları, vatandaşlarına da aynı anadan , yani aynı topraktan doğma kardeşleriymiş gibi bakmalılar. Herkes kardeş ama Tanrı önder olmasını istediklerine altın, yardımcılara gümüş, çiftçi ve diğer zanaatkarlara demir ve tunç katmıştır. Genelde soyları da bu şekilde ilerleyecektir ama bazen tunç olandan altın da doğabilir. Kimde hangi madenin olduğunu bulmak için titizlikle araştırma yapılmalıdır.

Bunların dışında bazen günlük yaşayış ve inanışlarla ilgili değinilen konular da var. 

1) Kephalos der ki; Hırslar ve arzular yaşlandığı zaman insana sıkıntı getirir. Oysa ki ılımlı ve sakin huylu olsalar ihtiyarlık insana ağır gelmez.

2)Şairler kötülüğün kolaylığı ile ilgili şunu der: İnsanlar kötülüğe akınlarca gider, onu kolayca elde ederler; kötülüğün yolu düz, olduğu yer yakındır; iyiliğe ulaşmanın önünde Tanrı'nın koyduğu alın teri vardır, ona ulaşan yol ise uzun, zorlu ve diktir. 

3)Şöyle bir kanun yazılmalı: Tanrı her şeyin değil sadece iyi şeylerin nedenidir. (Tanrılara atfedilmiş bütün kötü davranışlar inkar edilmeli.)

4)Tanrı insana müzik ve beden eğitimini 2 hedef için, ruh ve vücut için değil, ruh gücü ile bilim sevgisi için verdi ki, iki saz teli misali gerilip gevşetilerek bir ahenk oluşturacak kadar denkleşsinler.

Kitap hakkındaki fikrimi de söylemek istiyorum. Hiç ara verilmeden konuşulduğu için çok sıkıcı buldum ve felsefeye biraz ara vermeye karar verdim =)

Yayınevi: İskele Yayıncılık
Sayfa Sayısı: 223
Türkçesi: Kerim Çetinoğlu

Yorumlar

En çok okunanlar

Fyodor Dostoyevski - Timsah

Jack London - Yıldız Gezgini

How I Met Your Mother