J. D. Salinger - Çavdar Tarlasında Çocuklar

Onlarca roman okuduktan sonra hemen hepsi bir yerden itibaren aynılaşmaya başlıyor. Anlamlandıramadığımız 1. bölüm, karakterlerin tanıtılmaya başlanması, bir anda olayların akıl almaz tempoyla başlaması, koşuşturmaca ve çoğunlukla mutlu son...

Holden'ın hikayesi ise alışılmışın oldukça dışında. Bu kitapta neyin neden anlatıldığını ve daha sonra nereye bağlanacağını çok da umursamıyorsunuz. Okuyorsunuz o kadar. 

Holden sadece bir dersten geçebildiği için Pencey'den atılan oldukça vasat bir öğrenci. Her şeyden nefret ediyor; okuldan, filmlerden, çoğu müzisyenden, arkadaşlarından ve daha birçok şeyden. Onun için tek değerli şey ölen kardeşi Allie ile diğer kardeşleri Phoebe ve D.B. En merak ettiği konu ise parktaki ördeklerin kışın sular buz tuttuğunda nereye gittikleri. 

"İşin gülünç yanı; bir yandan böyle palavra sıkarken, bir yandan da başka bir şey düşünüyordum. Ben New York'luyumdur. Central Park'taki gölü düşünüyordum, şu Güney Central Park'taki yapay gölü. Göl donup buz tuttuğunda, ördeklerin nereye gittiğini merak ediyordum. Acaba, biri kamyonla gelip onları hayvanat bahçesi gibi bir yerlere mi götürüyordu, yoksa kendileri mi uçup gidiyorlardı?"

Süslü edebi cümleler bu kitapta hiç yok. Holden'ın kafasındaki düşünceler direk yazıya dökülmüş.

"Denizci herifle ben birbirimize, tanıştığımıza memnun olduğumuzu söyledik ki böyle, tanıştığıma hiç memnun olmadığım kimselere, durmadan, ‘Tanıştığımıza memnun oldum.’ demek beni öldürüyor. Ama, hayatta kalmak istiyorsanız, ille de bu zırvaları söylemek zorundasınız.” 

Kitap Amerika'da oldukça büyük tartışmalara yol açmış. Açıkçası hangi tarafı haklı bulacağıma karar veremiyorum. Yazarın zihnimizde canlandırdığı karakter oldukça dikkat çekici ve bir o kadar da marjinal. Buralarda bir sıkıntı yok ama müstehcen konular ve kelimeler fazlasıyla mevcut. Hal böyle olunca kitabın okullarda okutulmasına çok şaşırdım. Hatta bu kitabın John Lennon'ın öldürülmesine yol açtığını duymuştum. Katili, Holden'ı örnek aldığını, ruhunu onunkiyle birleştirebilmek için bu cinayeti işlediğini söylemiş... 

Aslında ben de Holden'a hayran olmaktan kendimi alamadım. Baksanıza şu samimiyete, masumluğa ve duygusallığa:

"Bir insan öldü diye onu sevmekten vazgeçmek zorunda mısın,Tanrı aşkına; özellikle de hayatta olanlardan bin kez daha iyi kalpli insansa?"

Yayınevi: Yapı Kredi Yayınları
Sayfa Sayısı: 198
Türkçesi: Coşkun Yerli




Yorumlar

En çok okunanlar

Fyodor Dostoyevski - Timsah

Jack London - Yıldız Gezgini

How I Met Your Mother